İnşaat Mühendisi Faruk Görünüş’ten yüklenici firmalara ‘zaman’ uyarısı
İnşaat Yüksek Mühendisi Faruk Görünüş, bazı projelerin toplumun günlük yaşamına doğrudan etki ettiğini ifade ederek, ““Bir işin bir gün gecikmesi; bir öğrencinin okula geç kalmasına, bir hastanın hastaneye ulaşamamasına, bir annenin çocuğunu saatlerce beklemesine ve bir esnafın siftah yapamamasına sebep olabilir” dedi.
Zaman kavramının her işte olduğu gibi inşaat sektöründe de önemli olduğuna dikkat çeken İnşaat Yüksek Mühendisi Faruk Görünüş, “Bir işin süresi değil, vicdanı önemlidir” diyerek, projelerin gecikmesinin sadece takvimsel bir sorundan ziyade, toplumun günlük yaşamına doğrudan etki ettiğini vurguladı. Altyapı ve üstyapı projelerinin sadece beton, asfalt ya da demirden ibaret olmadığını belirten Görünüş, geciken her işin insan hayatına dokunan sonuçlar doğurduğunu söyledi. Bir işin zamanında tamamlanmamasının insanlara yaşamlarında zorluklar oluşturabildiğine vurgu yapan Görünüş, “Bir işin bir gün gecikmesi; bir öğrencinin okula geç kalmasına, bir hastanın hastaneye ulaşamamasına, bir annenin çocuğunu saatlerce beklemesine ve bir esnafın siftah yapamamasına sebep olabilir. Bu nedenle firmaların teknik yeterliliğin ötesinde toplumsal sorumluluk taşıması gerekir. İhale süresi resmi takvimdir, ama asıl takvim vicdandır” ifadelerini kullandı.
.jpeg)
Projelerde süre tanımlarının elbette önemli olduğunu belirten Görünüş, “Asıl önemli olan vicdani takvimdir. Firmaların işlerini sadece şartnameye uygun tamamlamaları yeterli değildir. Süreci hızlandırmak için tüm imkânlar mevcuttur. Örneğin geceleri çalışmak mümkündür. Ekip arttırmak, vardiya sistemine geçmek mümkündür. O zaman mesele imkân değil, niyettir. Nitekim devletimiz afet bölgelerinde aylar içinde şehirler kurdu. Bu nedenle kamu iradesinin bu özverisini, yüklenici firmaların da göstermesi gerekir” diye konuştu.

Bazı durumlarda sürenin yanı sıra ihtiyacın konuşulması gerektiğini belirten Görünüş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir işi sadece şartnameye uygun tamamlamak yetmez; o işin halk nezdinde nasıl hatırlandığı önemlidir. Günün sonunda hesap kitap kapanır ama vicdan açık kalır. Bazı projeler kağıt üzerinde bitebilir; ama vicdanda hâlâ eksiktir. Gerektiğinde ‘süre değil, ihtiyaç konuşur’ diyen bir irade var. Bu çizgiye yaklaşmak her yüklenicinin görevidir.”
